Türk Silahlı Kuvetlerinde Disiplin Suç ve Cezaları ve Yargı Denetimi Doktora Tez Taslağı Avukatlık Bürosu

 em bh_sep

Türk Silahlı Kuvetlerinde Disiplin Suç ve Cezaları ve Yargı Denetimi Doktora Tez Taslağı Avukatlık Bürosu

Normal şartlarda sivillere uygulanamayacak disiplin cezalarının askerler için uygulanabilmesi, Anayasa Mahkemesi ve AİHM tarafından da kabul edilmektedir. Bu ihtiyaç askerlerin gerektiğinde yaşam hakkından feragat etmek durumuyla karşı karşıya kalmalarından kaynaklanmaktadır. Başka bir kararında; “…Davacı hakkında tesis edilen ikinci işlem, sebep işlemi olarak idari uyarı yazısına dayalı olarak tesis edilen disiplin ceza puanının düşülmesi işlemidir. Bu işlem sebep yönünden birinci işleme dayalı olarak tesis edilen bununla birlikte tamamen ondan bağımsız ve ayrı bir idari makam olan Kara Kuvvetleri Komutanlığınca tesis edilen işlemdir. Kara Kuvvetleri Komutanlığının yetkili amir tarafından tesis edilen idari uyarı işlemini geri alma, niteliğini değiştirme veya başka bir işlem tesis etme yetkisi bulunmamakta, buna karşın bu işleme dayanarak yeni işlem tesis edebilmesi mümkündür. Görüldüğü üzere, çoğunluğun yok hükmünde saydığı cezayı azınlık hukuka uygun görmektedir. Bölük Komutanlığına vekalet eden astsubayların disiplin cezası veremeyecekleri açık bir düzenlemeden değil, vekaletle ilgili İç Hizmet Yönetmeliğinin 34’ncü maddesi ve AsCK’nun 172’nci maddesi hükmünün yorumuna dayanmaktadır. Yani yetkisizlik olsa bile bu hukuka aykırılığın açık olduğunun söylemek güçtür. Burada yokluk halinin varlığını kabul etmek güçtür. Maddesi çerçevesinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin doğrudan uygulanabilir bir iç hukuk kuralı haline geldiğini, dolayısıyla 6/1. Maddesindeki “Herkes…bir mahkeme tarafından davasının …dinlenmesini istemek hakkına sahiptir.” kuralı ile mahkeme önünde hak arama özgürlüğünün ve yine 13.

Hukukun üstünlüğünün sağlanamadığı bir düzende, kişi hak veözgürlükleri güvence altında sayılamayacağından, bu ilkenin zedelenmesi, hukukdevleti yönünden giderilmesi olanaksız durum ve zararlara yol açacaktır. Diğer taraftan kuralda öngörülen düzenlemelerin önemli birkısmının belirsiz olduğu yukarıda ilgili bölümlerde ayrıntılı olarakaçıklanmıştır. Bu kuralların aynı zamanda pek çok temel hak ve özgürlüğemüdahale niteliği taşıdığı da ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Maddesinegöre temel hak ve özgürlükler ancak kanunla sınırlandırılabilir. Kanunlasınırlama ilkesinin gereği olarak temel haklarda sınırlama niteliği taşıyandüzenlemelerin ayrıntılı ve öngörülebilir olması zorunludur\. Anında oyun oynamaya hazır ol ve çevrimiçi kumarhanemizde oyna pariBahsegel giriş\. Öngörülebilir vekapsamı belirli olmayan kuralların uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeyetkisinin yürütme organına ve idareye verilmesi yasama yetkisinin devriniteliğindedir ve Anayasanın 7. Bu kuralın kanunda yer alan kavramlar arasında ciddi bir anlamkarışıklığına neden olduğu açıktır. Sosyal ağ sağlayıcı yer sağlayıcınınspesifik bir kategorisi olup hem yer sağlayıcı hem de sosyal ağ sağlayıcıolarak ayrı ayrı sorumlu tutulması kavramsal olarak anlamsızdır.

  • Keza disiplin cezası olmayan uyarı yazılarının idari yargı denetimine tabi tutulup tutulmayacağındaki AYİM kriterlerinden birisi de bu yazıların üst makamlara bildirilmesi ve özlük dosyasına konulmasıdır.
  • Maddesinde öngörülen belgeler hazırlanacaktır.
  • Madde kapsamında olup olmadığının belirlenmesinde ise, suçun niteliğine ve ağırlığına bakılmaktadır[594].

(2) İnternet ortamında yapılan yayın içeriğinedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talepleri,içerik ve/veya yer sağlayıcısı tarafından en geç yirmi dört saat içindecevaplandırılır. Onuncu fıkrada ise maddenin uygulanmasına ilişkin usul veesasların Kurum tarafından belirleneceği kuralına yer verilmiştir. Buna göremaddenin uygulanmasıyla ilgili usul ve esasları BTK belirleyecektir. Önceliklemadde öngörülen tüm düzenlemelerin Anayasaya aykırı olduğu yukarıda ayrıntılıolarak açıklanmıştır. Dolayısıyla anayasaya aykırı olan kurallarınuygulanmasına ilişkin usul ve esaslar da anayasaya aykırı olacaktır. Veri yerelleştirilmesi ekonomik büyüme açısından da risklidir.Özellikle bilişim sektörünün ülke ekonomisine, istihdamına ve gayrisafi millihasılasına yapacağı katkı göz önünde tutulduğunda devletlerin kenditopraklarında faaliyet gösteren şirketlere veri yerelleştirilmesi zorunluluğunugetirmesi ekonomik büyüme potansiyeline sekte vuracaktır. Nitekim böyle birveri yerelleştirme zorunluluğu serbest ticaret kurallarına da aykırılık teşkiledebilecektir. Bilindiği üzere Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye arasındaticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması hedefi bulunmakta olup, yabancıyatırımcının Türkiye’de böyle bir yatırıma zorlanması ülkemizin uluslararasıticaret ve ekonomi politikalarına yönelik imajını zedeleyecektir. Dünyada milyonlarca kullanıcısı olan platformlar ciddimaliyetler ile veri merkezlerinin yerlerini iklim, güvenlik, enerji, mevzuat,yatırım teşvikleri, işgücü gibi pek çok kriteri göz önünde bulundurarakbelirlemektedir. Genel olarak bu platformlarda tutulan veriler kullanıcılarınyerleşim yeri üzerinden gruplandırılmamakta olup veriler bütünsel ve yedeklerişeklinde saklanmaktadır.

Disiplin mahkemelerince istirdat ve tazminata dair kararlar da verilebilir. Bu türden kararlar maliye dairelerine bildirilerek bu dairelerce 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre yerine getirilir. Devlet memurluğundan çıkarma için öncelikle memurun göreve devam­sızlığının özürsüz olması şartı aranmıştır. Tutukluluk ya da gözaltı­na alınma gibi memurun iradesi dışında gerçekleşen göreve devamsızlıklar, “özür” kavramı içinde değerlendirilmelidir[223]. Belirli bir rapor ya da rapor grubu değil, memu­run görevi gereği düzenlemesi gereken tüm raporlar esas alınmıştır[209]. Örneğin, doktor raporu, sicil raporu, teftiş raporu vs. Suçun oluşması için gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek yeterlidir. Böyle bir rapor ve belgeyi kullanmak bendin kapsamı dışındadır[210]. Kişisel borçlarını ödememek suretiyle haklarında yasal işlem yapılmasına sebebiyet veren memurlara kınama cezası verilebilir. Burada yasal yoldan maksat icra dairesince “ödeme emri” gönderilmesi ve “haciz” işlemlerine başlanmasıdır[192]. “Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak” (657 SK m.125/B-k).

Bu kararlar aleyhine, ancak bu kanunda yazılı kanun yollarına başvurulabilir. [632] Maddenin gerekçesine göre; “Vatanın düşman güçlerine karşı korunması bakımından her Türk vatandaşının askerlik hizmetini severek ve isteyerek yerine getirmesi şarttır”. [507] Esasında Avrupa İnsan Hakları Hukuku özünde bir kodifiye hukuk olarak değil, “vaka hukuku” (case law) olarak gelişmekte ve somut olayların yorumuna dayalı biçimde yargıcın takdir yetkisinin önü açık bırakılmaktadır; Mehmet Semih Gemalmaz “İşkence Karşısında Ulusal Yargı Çıkmazı”, Mülkiyeliler Birliği Dergisi, Mayıs 1988, Sy.95, s.9. [421] MADDE 38 – Harp okullarına alınan her öğrenciye disiplin notu verilir. Hangi cezalar için disiplin notundan ne miktarda düşüleceği yönetmelikte belirtilir. [231] Madde 38 – Harp okullarına alınan her öğrenciye disiplin notu verilir.

Maddesinde düzenlenen “uyarı” cezasının, 185/A maddesi uyarınca salt infazının yazılı olmasından dolayı, 166 . Maddeye uygun olarak tenkid, muaheze ve hatasını göstermek için yapılan ve gerek disiplinin teminine, gerek hizmetin aksamamasına yönelik ikazları içeren yazılı bildirimlerle (açıklayıcı ve bilgilendirici işlem kategorisiyle) aynı ve eşdeğer olduğunu ileri sürmek mümkün değildir. Görüldüğü üzere, amir, astını bir hatasından dolayı ikaz ve tenkit etmek, hatta azarlamak hususunda tamamen serbest olup, bu tasarruf kanunun amir hükmü gereği disiplin cezası sayılamaz. Doğrudan disiplin cezası olarak tesis edilen uyarı işlemlerini, yukarıda açıklanan ikili tasnifin, özellikle ikinci kategorisine dahil ceza tehdidi ve/veya ceza amaçlı ikaz/tenkit/ihtar yazılarından ayırmaktaki güçlük, ilk gruptaki uyarı cezalarının manevi yaptırım sonucuna sahip olması gibi ikinci grubun da manevi etki doğurmasıdır. Ancak her hukuka aykırı işlemin muhatabı üzerinde manevi etkiye yol açacağı göz önünde bulundurulursa, disiplin cezası olarak tesis edilmeyen tenkit/ikaz yazılarının, Kanunda manevi yaptırım olarak öngörülmekle resen ve her zaman disiplin cezası olarak hukuki sonuç doğuran uyarı/uyarma cezasından farkı anlaşılacaktır. Aşağıda açıklanacak olan hata gösterme, tenkit ve muaheze türünden ikaz ve ihtar işlemlerinin ceza sayılmayacağına ilişkin hüküm de dikkate alındığında, her uyarıcı işlemin, yaptırım tehdidi taşısa bile disiplin cezası sayılan uyarı/uyarma işlemi kabul edilmeyeceği ortaya çıkmaktadır. Aksi takdirde, meselâ, bir memura sırf cezalandırmak için tesis edilen atama ve yer değiştirme veya izne göndermeme işlemlerini, disiplin cezası gibi telakki etmek veya aynı hukuki rejime tabi tutmak gerekecektir. Dolayısıyla, genelde milletlerarası sözleşme kurallarının, özelde davacı vekilinin değindiği Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin anayasal değerde olduğunun kabulü ile yada Anayasa’nın 90/son maddesinin yorumu yoluyla Anayasa’nın Sözleşme kuralı ile çelişen bir hükmünün ihmal edilmesine ve sözleşme kuralının uygulanmasına hukuken olanak yoktur. Bu açıklamalar karşısında, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli devlet memurları hakkında ikili bir disiplin hukuku rejiminin öngörüldüğü;1602 sayılı AYİM Kanununun 21/3. Maddesindeki denetim kısıntısının, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 165.

Bu takdirde, hiç şüphe yok ki bu işlemler de iptal davasının kabul şartlarını taşımalıdır. Bu cümleden olarak, idari davaya konu edilebilse bile bu işlemler hakkında söz gelimi yerindelik denetimi yapılamaz ve takdir yetkisini kaldıracak şekilde karar verilemez. Haliyle şartları varsa yokluk denetimi de yapılabilir. AYİM bu tür cezaların yargısal denetimin yaparken, disiplin amirinin eylemin hangi suçu oluşturduğu konusundaki değerlendirmesi ile bağlı kalmamakta, eylemin hangi suçu oluşturduğuna kendisi karar verdikten sonra, bu eylemin AsCK’nun 165. Maddesinde yazılı emre itaatsizlik yada saygısızlık suçlarından birini oluşturup oluşturmadığına bakmaktadır. Madde kapsamına giriyorsa disiplin amiri cezayı 657 SK göre vermiş olsa dahi bu cezanın yargı denetimi dışı olduğunu belirtip ancak yokluk haliyle sınırlı denetim yapmaktadır[734]. Yukarıdaki görüşme tutanaklarından yasa koyucunun iradesinin; sadece disiplin amirleri tarafından verilen disiplin cezalarını yargı denetimi dışında bırakmak olduğu, disiplin kurullarının kararlarının ise özellikle yargı denetimine açık bırakıldığı anlaşılmaktadır. Bu şekildeki ayrımın nedeni, disiplin kurullarının verdiği cezaların daha ağır cezalar olması ve hata yapılması durumunda telafisi zor sonuçlar doğabilecek olmasıdır. Temel hak ve özgürlüklerin disiplin cezalarına karşı korunmasını sağlayan en etkili önlem yargısal başvurulardır. Bütün idari işlemler gibi, disiplin cezaları da yargı organının denetimine tabidir.

Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli devlet memurları, disiplin suçları bakımından genel olarak 657 sayılı Kanundaki düzenlemelere, istisnaen emre itaatsizlik ve saygısızlık fiilleriyle sınırlı olarak Askeri Ceza Kanunu ile Disiplin Mahkemeleri Kanununa tâbidirler. Ancak, bu yükümlülük Kanunun açık hükmü uyarınca salt emre itaatsizlik veya saygısızlık suçlarına ilişkin olup nitelik ve nicelik itibariyle bunların dışında kalan halleri kapsamamaktadır. Türk Silahlı Kuvvetlerindeki sivil personelin 211 sayılı Kanunun 14. Bu değişiklik öncesi uyarı ve kınama cezalarına karşı yargı yolu 657 SK’nun 136. Bu hükmün iptali için yapılan bir başvuru sonucu  Anayasa Mahkemesi,  uyarı ve kınama cezalarına karşı yargı yolunu bizzat Anayasanın 129. Maddesinin kapattığını belirterek Anayasaya aykırılık görmemiştir[731]. Maddesinin üçüncü fıkrasında “ uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç, disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz” denmektedir. Cümlenin sonundaki “bırakılamaz” ifadensin karşı anlamı “bırakılabilir” dir. Anayasadaki düzenlemeyi, “uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar yargı denetimi dışı bırakılabilir, diğer disiplin cezaları yargı denetimi dışı bırakılamaz” şeklindedir. Anayasamız, uyarma ve kınama disiplin cezalarını yargı denetimi dışında bırakmamış,  bırakılmasına izin vermiştir[732]. Maddenin gerekçesinden hareket ederek düzenlemenin lafzını bir kenara atmış, özgürlükleri genişletici yorum yerine kabul edilemeyecek biçimde hak arama özgürlüğünü daraltıcı yorum yapmıştır.

Maddesinde de herkesin özel hayatınave aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğubelirtilmiştir. Bu bağlamda devlet, kişilerin özel hayatına veya aile hayatınayönelik müdahaleleri önleyecek veya bertaraf edecek tedbirleri almakla,yaptırımları uygulamakla yükümlüdür. 6/A maddesinin (10) numaralı fıkrası uyarıncainternet servis sağlayıcılarının faaliyette bulunabilmeleri için Erişim SağlayıcılarıBirliğine üye olma yükümlülüğü bulunmaktadır. Söz konusu üye olma yükümlülüğükapsamında servis sağlayıcılarından, gerektiğinde kendilerine elektronik postaveya diğer iletişim araçlarıyla bildirim yapabilmesini mümkün kılacak iletişimbilgilerini Erişim Sağlayıcıları Birliğine bildirmelerinin istenebileceği deaçıktır. Öte yandan mahkemeyeerişim hakkına getirilen sınırlamanın Anayasa’nın 13. Maddesi gereğinceAnayasa’nın sözüne de uygun olması gerekir. (3) Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olanyurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, 9 uncu ve 9/A maddelerikapsamındaki içeriklere yönelik olarak kişiler tarafından yapılacakbaşvurulara, başvurudan itibaren en geç kırk sekiz saat içinde olumlu ya daolumsuz cevap vermekle yükümlüdür. Olumsuz cevaplar gerekçeli olarak verilir.

Tehlikeli maddeler tüm TNT şubeleri tarafından kabul edilmemektedir. Bazı TNT şubeleri belirli tehlikeli mal sınıflarını kabul etmemekte ve tehlikeli maddelerin tüm Taşıma Hizmetleriyle gönderimi kabul edilmemektedir. TNT, tehlikeli maddelerin yürürlükteki yasalar uyarınca veya TNT’nin takdirine bağlı olarak kabul edilememesi halinde, tehlikeli maddeleri herhangi bir konumda reddetme hakkını saklı tutar. Gönderi, tehlikeli maddelerin kabul edildiği ve personel bulunan bir konuma bırakılamıyorsa TNT’nin paketi müşterinin konumundan teslim alması için bir randevu planlanmalıdır. Bölümde belirtilen durumlar haricinde, TNT tehlikeli maddelere ilişkin hizmet sunmamaktadır. TNT, kendi takdirine bağlı olarak, ancak TNT ve Gönderen/Alıcı belirli tehlikeli mallarla ilgili gereklilikler üzerinde anlaştıktan sonra, belirli tehlikeli maddeleri kabul edebilir. ‘Onaylanmış müşteri statüsüne’ başvuru prosedürü ile birlikte TNT’nin özel gereklilikleri ile ilgi ayrıntılar TNT müşteri hizmetlerinden temin edilebilir. Tnt.com’da Gönderinin hazırlanmasına ilişkin kurallarda belirtilen Hizmete özgü ağırlık sınırlarını aşan Gönderiler için TNT ile önceden anlaşma yapılması gerekir.

Postagens Recentes